Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali 2020

30 October 2020

Her birimizin iyiliğinin birbirine bağlı olduğunu, birbirimizin iyi olmasında payımız ve sorumluluğumuz olduğunu bize hatırlatan bugünlerde değişim ihtiyacı her zamankinden daha acil, ilham ise bir o kadar bol!

Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali, içinden geçtiğimiz olağanüstü dönemde gezegenimizin değişim çağrısına kulak vermek üzere 19-22 Kasım tarihlerinde İstanbul’da Pera Müzesi’nde izleyicilerle buluşacak.*

SYFF2020 seçkisi, sürdürülebilir yaşamın ancak gezegendeki tüm canlıların yaşam ortamı ve koşulları sürdürülebilir olduğunda mümkün olduğunu; iyi olmamız için mevsimin, havanın, suyun, toprağın, yabanın, çiftçinin, tohumun, ormanın, böceğin, domatesin, komşunun iyi olması gerektiğini hatırlatıyor. Herkes iyiyse biz de iyiyiz...

Çevrimiçi Festival:

SYFF2020 seçkisi aynı zamanda 1-6 Aralık tarihlerinde Surdurulebiliryasam.net’de çevrimiçi bir festival ile tüm Türkiye’de izleyicilerle buluşacak: SYFFEVDE

SYFF2020 Destekçileri

  • Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu
  • Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği
  • UNDP Türkiye

Aynî Destek

  • Kavlak Avukatlık Bürosu
  • Mikado Sürdürülebilir Kalkınma Danışmanlığı

Medya Desteği

  • Magma Dergisi

Mekan Desteği

  • Pera Müzesi

* SYFF2020, pandemi koşulları göz önünde bulundurularak gerekli tüm önlemlerle birlikte kısıtlı sayıda izleyicinin

katılımıyla gerçekleşecektir. Detaylı bilgiler festivalin websayfası ve sosyal medya hesaplarından paylaşılacaktır.

Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali Hakkında: SYFF; 2008 yılından bu yana, sürdürülebilirlik kavramının ve birbiriyle etkileşim içinde olan sistemik sorunların daha iyi anlaşılmasını sağlarken dünyanın farklı bölgelerinden topladığı hikayelerle ilham vererek yeni bir yaşam kültürünün oluşmasına katkı veriyor, etki odaklı seçkisiyle izleyiciyi dönüşüm için harekete davet ediyor.

SYFF, Surdurulebiliryasam.net ile işbirliği yaparak film seçkisinin toplumun geniş kesimlerine ulaşmasını sağlıyor. Surdurulebiliryasam.net, festivalin ardından sivil toplum kuruluşlarının, yerel yönetimlerin, eğitim kurumlarının ve şirketlerin faydalanabileceği şekilde SYFF seçkisiyle etkinliklere içerik sağlıyor.

surdurulebiliryasam.org

Festival seçkisi, program ve diğer tüm detaylar için:

Senem Açık:        senemacik@kronosiletisim.com                Tel: 0532 739 3009

Ferda Kervan:     info@fpriletisim.com                                    Tel: 0533 517 8514

SYFF2020 Seçkisi

Uzun Metraj Filmler

Birlikte Büyüyoruz - How We Grow

(Yönetmen: Haley Thompson & Tomas Zuccareno, 2017, 65’)

Birlikte Büyüyoruz yerel gıda odaklı bir topluluk oluşturan azimli genç çiftçiler üzerine bir film. ABD’de çiftçilerin ortalama yaşı 58. Çiftçilerimiz emeklilik yaşına yaklaşıyor ve yeni nesil çiftçilerin bir kariyer olarak çiftçiliği benimseyebilmeleri için topluluk sistemleriyle desteklenmeleri gerekiyor.

Bisikletli Anneler - Motherload

(Yönetmen: Liz Canning , 2019, 86')

Bisikletli Anneler modern hayatın birbirimizle bağlarımızı koparmasını, bunun küresel etkisini ve yük bisikletlerinin buna nasıl bir panzehir olabileceğini anlamaya çalışan yeni bir annenin  yolculuğunu anlatıyor. Film yapımcısı Liz Canning 2008 yılında ikiz çocuk sahibi olana dek her yere bisikletle gitmişti. Annelik zordu ama Liz bebeklerini arabayla taşımayı boğucu buluyordu; kendisini bağlantı içinde, özgür ve canlı hissetmesini sağlayan şeyi özlüyordu: bisikletini. İnternette “aile bisikleti” diye bir arama yaptı ve arabalarını yük bisikletleriyle değiştiren insanların oluşturduğu küresel bir hareketi keşvetti. Bir bisikletçi ve bir anne olarak deneyimleri ve yük bisikletleri dünyasını keşvetmesiyle birlikte yaşadıkları, Liz’e sürdürülebilirliğin her zaman taviz vermek ve eziyet çekmek olmadığını, ve bu tüketim çağında neredeyse hiçten bir şeyler yaratabilmek kadar insanı güçlendiren çok az şey olduğunu öğretti.

 

Büyüyen Çözümler - Growing Solutions

(Yönetmen: Leo Horrigan ve Michael Milli, 2020, 42')

Büyüyen Çözümler çiftçilerin boğuşmakta olduğu su kıtlığı, toprağın verimsizleşmesi ve iklim değişikliğinin yarattığı tahribatlar gibi sorunlara getirilen ve gerçek hayatta denenmiş çözümleri ele alıyor. Bu madalyonun diğer yüzünde çiftçilerin zarar gören doğal kaynakları yeniden inşa edebilmelerini ve büyüyen sorunlar karşısında daha dirençli olabilmelerini sağlayan onarıcı tarım var. Film monokültür sistemiyle yetiştirilen tek yıllık ekinlere dayalı mevcut modelimizin yerini alabilecek çok yıllık bir polikültür yaratma yolunda yeni kilometretaşlarını öne çıkartıyor. Bu yeni model Doğa’nın son derece dirençli çayır ekosistemlerine öykünüyor.

Gıdayla Gelen Dönüşüm - Food for Change

(Yönetmen: Benoît Bringer, 2019, 55')

Küresel ısınmayla savaşmak ve gezegenimizi korumak için en güçlü silahımız tabağımız! Bugünkü beslenme şeklimiz gezegenimizin karşı karşıya kaldığı tehditlerin önemli bir parçası ama umut var. Araştırmacı gazeteci Benoît Bringer, hem insanlığa hem doğaya saygılı yeni bir beslenme modeli kurgulamakta olan pek çok kadın ve erkekle görüşmek için bir dünya turuna çıkıyor. Bu belgesel bize yalnızca umut vermekle kalmıyor, değişime bireysel olarak nasıl katkı sağlayabileceğimizi ve ekonomik olarak da uygulanabilir bir beslenme devrimi için nasıl tarifler geliştirebileceğimizi gösteriyor.

Gölgede Yetişen Kahve - Shade Grown Coffee

(Yönetmen: Alexander Kinnunen, 2020, 76’)

Gölgede Yetişen Kahve tropiklerde, yerli ağaçların gölgesinde kahve yetiştirmenin yerel topluluklar üzerinde gerçekten olumlu bir etkisi olabileceği, ormansızlaşmayı durdurabileceği ve yaban hayatı için kayda değer bir habitat sunabileceği, bu sırada günlük kafein tüketimimizin ağızda bıraktığı tadı da güzelleştirebileceği üzerine ilham verici bir öykü. Olgun meyvelerin hasadından mükemmel bir kahvenin hazırlanmasına kahvenin üretim sürecine yakından bakın ve daha sürdürülebilir bir kahve ve daha parlak bir geleceği nasıl elde edebileceğimizi dünyanın dört bir yanındaki tutkulu kahve çiftçileri, kavurucular ve baristalardan dinleyin. Hem kahveseverlere hem doğaseverlere hitap eden bu belgesel, izleyicilerin birer tüketici olarak oynadıkları roller hakkındaki anlayışlarını derinleştirmeyi ve bir sonraki fincana verdikleri değeri artırmayı amaçlıyor.

 

İklim Arafı - Climate Limbo

(Yönetmen: Elena Brunello, Paolo Caselli ve Francesco Ferri, 2019, 40’)

İklim Arafı iklim değişikliği ile göç arasındaki ilişkileri araştıran bir belgesel. İklim değişikliği zengin fakir demeden herkesi etkiliyor. Bu Afrika’nın karşı karşıya olduğu “egzotik” bir mesele ya da deniz seviyesinin yükselmesi ile mücadele eden ücra Pasifik adalarına özgü bir sorun değil. Alpler’deki buzullardan Orta Avrupa’nın verimli topraklarına, kasırgalarla boğuşan Amerika eyaletlerinden Himalayalar’a hepimizi ilgilendiriyor. Bu film biliminsanlarının, insan hakları avukatlarının ve iklim göçmenlerinin gözünden iklim değişikliği ile insan göçleri arasındaki bağlantıları ele alıyor.

 

Johannesburg Altını - Jozi Gold

(Yönetmen: Sylvia Vollenhoven, Fredrik Gertten, 2019, 74')

Bir büyükanne ve çevre aktivisti olan Mariette Liefferink, Güney Afrika’nın en zengin maden şirketleriyle karşı karşıya. Madenciliğin altın çağının geride bıraktığı 600 kiloton uranyum atığı sadece Afrika’nın en büyük yeraltı su tabakalarından birini kirletmekle kalmayıp ince bir toz hâlinde şehrin üzerine yağıyor. 1,6 milyon insan radyoaktif atıklar üzerinde yaşarken Mariette altın endüstrisini, yüzyılı aşkın bir geçmişe sahip madencilik faaliyetlerinin geride bıraktığı kirliliği temizlemeye zorlamayı kendine görev ediniyor.

Kârlı Tohumlar - Seeds of Profit

(Yönetmen: Linda Bendali, 2019, 50')

60 yıldır yürütülen meyve ve sebzelerin standartlaştırılması ve endüstriyel melezlerin geliştirilmesi çalışmaları ürünlerin besin içeriklerinde ciddi etkiler yarattı. Son 50 yıl içinde sebzeler C vitamini içeriklerinin ortalama %27’sini, demir içeriklerinin yaklaşık yarısını kaybetti. Biliminsanları tekrarlanan melezlemeler yoluyla sürekli daha kırmızı, daha pürüzsüz, daha sert domatesler yaratıyorlar ama bu domatesler eskiye nazaran çok daha az vitamin ve mineral içeriyor. Tükettiğimiz meyve ve sebzelerin geldiği tohumlar artık Bayer ve Dow-Dupont gibi bir avuç çokuluslu şirketin mülkiyetinde. Tohumlarının büyük bölümünü Hindistan’daki işçilere asgari ücretin altında ödeme yaparak ürettiren bu şirketler 2 milyar avronun üzerinde ciro yapıyor. Bu tohumun altından daha pahalı olduğu küresel bir sektör yaratmış durumda. FAO’ya göre dünya çapında ekilen çeşitlerin %75’i son 100 yıl içinde yok oldu. Kârlı Tohumlar besin kayıpları ve yaşamın özelleştirilmesi ile sanayicilerin meyve ve sebzelerimiz üzerinde kurdukları büyük tekeli ortaya koyuyor.

Mega Yangınlar - Megafires

(Yönetmen: Cosima Dannoritzer, 2020, 93’)

10 yılı aşkın bir süredir, daha önce hiç görülmemiş şiddetteki orman yangınları hayatlarımızı, evlerimizi ve ormanlarımızı hız kesmeden yutuyor. Her yıl 350 milyon hektar, yani Fransa’nın yüzölçümünün altı katı kadar orman yanıp kül oluyor. ABD’de yangın mevsimi artık bir nesil öncesine göre iki ay daha uzun sürüyor ve bir yılda yanan yüzey üç katı büyüklüğünde. Ormanlarımızın neden yandığını araştıran azimli itfaiyecilerin, biliminsanlarının ve yangın uzmanlarının çalışmalarını takip etmek üzere bu film, Avrupa’dan ABD’ye, Kanada’dan Brezilya’ya ve Endonezya’ya uzanan sürükleyici bir yolculuğa çıkıyor ve beklenmedik bir keşfe tanık oluyor: Ormanlarımızı, evlerimizi, sağlığımızı ve iklimimizi kurtarmak istiyorsak yangına karşı tutumumuzu ve orman yangınlarına müdahale biçimimizi kökten değiştirmemiz gerekiyor.

Müşterekler için Mücadele - Hacking for the Commons

(Yönetmen: Philippe Borrel, 2019, 87’)

Bugünlerde tüm insan faaliyetlerinin merkezinde bilişim yer alıyor. Peki, bu bizim daha özerk vatandaşlara dönüşmemize yardımcı oluyor mu? Yoksa bizi küreselleşen bir piyasada pasif tüketicilere mi dönüştürüyor? Teknolojinin merkezinde çatışan iki yaklaşım bulunduğunun farkında bile değiliz: Ücretsiz yazılım hareketlerinin özgürlükçü ilkeleri fikri mülkiyet haklarını savunan, kapalı ve “özel” yazılımlara 80’lerde saldırmaya başladı. Ücretsiz yazılım, ücretsiz tohumlar, ücretsiz sağlık hizmetleri, ücretsiz bilgi… Özgürlük, işbirliği ve paylaşıma odaklanan bu hareketler kullanıcıların özerkliklerini ve güçlerini onlara iade ediyor, ortak fayda için patentlerden arınmış bir dünya kurmayı amaçlıyor.

 

Suyun Efendileri - Lords of Water

(Yönetmen: Jérôme Fritel, 2019, 56’)

Ona “mavi altın” diyorlar. Dünya çapında su ihtiyacı hızla artıyor. 2050 yılına gelindiğinde dünya nüfusunun en az dörtte biri su sıkıntısı çekilen bir ülkede yaşayacak, bu da yepyeni bir pazar için ideal koşullar yaratacak. Bankalar, yatırım fonları ve serbest fonlar suya ilişkin herşeye milyarlarca avro yatırım yapmak için can atıyorlar. Gerçek bir tekel kuruldu. Suyun maddi kazanç aracı haline gelmesi aynı anda pek çok cephede yürütülen, ideolojik, siyasi, çevresel ve elbette ekonomik bir savaş.

Toplayıcılar - Foragers

(Yönetmen: Roni Aran Adıbelli ve Adnan Faruk Turan, 2020, 69’)

Ekolojik açıdan oldukça zengin bir coğrafya olan Türkiye’nin Bingöl bölgesi ve civarında, doğada kendiliğinden yetişen yabani bitki ve mantarların popülasyonuyla birlikte, yöre insanının yaşadığı habitat ile kurduğu ilişkinin hikayesi.

Toplayıcılık kültürünün nesilden nesile aktarılan kadim bilgisi, biyoçeşitlilik, yabani bitki ve mantarların coğrafyaya özgü kullanımları ve mutfak kültürü ile ilişkisi, bitkilerin geleneksel şifa ve tıbbi kullanım alanları, doğa tahribatı gibi konular; bilim insanları, doğa araştımacıları ve bölge insanları tarafından bu belgesel filmde değerlendiriliyor.

Yabanın Dönüşü - Rewilding

(Yönetmen: Vincent Perazio, 2019, 52')

Acaba büyük etçilleri Avrupa’ya geri getirsek, onlara üremeleri için geniş alanlar sunsak ve çevremizin eski hâlini yeniden keşfetsek nasıl olurdu? Bu iddialı vizyon pek çok soru işareti doğuruyor: Mevcut doğal mirasa odaklanmamız gerekmez mi? Modern ve yoğun nüfuslu ülkelerde bunu nasıl uygulayabiliriz? İnsan faaliyetleri için ne tür riskler söz konusu olur? Bu film, madalyonun iki yüzüne birden bakmak için eşsiz bir fırsat sunuyor. Bir yandan da Avrupa’nın eşiğinde gerçekleşen ve son 30 yıldır süregelen koruma çabaları ve yasal koruma sayesinde pek çok türün geri geldiği yaban hayatı dirilişinin biyografisini sunuyor. Acaba biz Avrupalılar çevremizdeki doğayı ayılar, bizonlar ve kunduzlar gibi geri dönen türlerle paylaşmayı öğrenebilecek miyiz?

Yeni Bir Tür: Sosyal Girişimcinin Yükselişi - The New Breed: The Rise of the Social Entrepreneur

(Yönetmen: Pete Williams, 2020, 80’)

Yeni Bir Tür: Sosyal Girişimcinin Yükselişi, dünyanın en büyük toplumsal ve çevresel sorunlarını çözmek için iş dünyasını kullanan yeni bir değişim aktörleri neslinin yükselişini belgeliyor. Film yoksulluk, evsizlik ve çevre kirliliği gibi toplumsal ve çevresel meselelere el atan Y kuşağından üç azimli girişimcinin yolculuğunu sunuyor. Bu sunucusuz, röportajsız ve anlatıcısız, melez bir belgesel. Tüm diyaloglar girişimcilerin dünyanın dört bir yanındaki paydaşlarıyla yaptıkları gerçek görüşmelerden oluşuyor. Film boyunca komedyen, müzisyen ve akademisyenlerce hazırlanan kısa skeçler bu hareketi tetikleyen küresel güçlere ışık tutuyor, sömürgecilik, eşitsizlik ve “yoksulluğun tarihi” gibi başlıkları basit, eğlenceli ve anlaşılır bir yaklaşımla ele alıyor.

Kısa Filmler

Ayna - Mirror

(Yönetmen: Pierre Reynard, 2020, 25’)

Stendhal’ın "her sokak bir dağa çıkar” sözü ünlüdür ve geniş Grenoble bölgesinde yaşayanlar bunu her gün yaşarlar. Şehirle dağ arasındaki ilişki bu bölgeyi görünenin çok ötesinde şekillendirir. Bilimsel gözlem, turizm ve spor faaliyetleri ve bizzat bölgede yaşama yoluyla bu iki unsurun birbirine geçişiminin dünyamız ile kurduğumuz ilişkiye ayna tutmasına tanık oluruz. Böylece bu bölgenin gözlemlenmesi evrensel bir boyut kazanarak her bir izleyicinin kendinde toplumun bir yansımasını görmesini sağlar.

 

Bir Avuç Çöp - A Fistful of Rubbish

(Yönetmen: David Regos, 2019, 14’)

Bir Western çevre belgeseli olan Bir Avuç Çöp, Avrupa’nın yegane çölü olan İspanya’daki Tabernas Çölü’nde geçiyor. Pek çok ünlü kovboy filminin arkaplanı olarak tanınan bu bölgede ne yazık ki ziyaretçilerin bıraktıkları çöpler sorun oluyor. Fakat artık İngiliz bir göçmen yerel halkın da desteğiyle bir ekip kurarak bu konuya el atıyor.

Biyotaklit - Biomimicry

(Yönetmen: Leila Conners, 2015, 22’)

Biyotaklit, yani mühendislik ve tasarım sorunlarının çözümleri için doğaya dikkatle bakmak, uzun vadede sürdürülebilir bir dünya yaratmak için taşıdığı çığır açıcı vizyonla bu filme ilham oldu. Film karbon salımlarının azaltılmasından su tasarrufuna kadar en önemli sorunlarımızdan bazılarının doğanın taklit edilmesiyle nasıl çözülebileceğini ortaya koyuyor ve bu zarif ama güçlü çözümleri ortaya döküyor.

Biyotaklit Vaadleri - The Promise of Biomimicry

(Yönetmen: Leila Conners, 2020, 23’)

Hepimiz sürdürülebilir bir gelecek umut ediyoruz. Biyotaklidin doğal dünyayla bağlantı kurmak ve özü itibarıyla onarıcı olan, daha iyi biçimler, süreçler ve sistemler tasarlamak için onun bilgeliğinden yararlanmak için bize bir yol sunduğuna inanıyoruz. Bu filmde kuruculardan Janine Benyus bize bu yeni alanı tanıtıyor ve bizi yeniliklerini piyasaya taşımaya çalışan genç şirketlerle tanıştırıyor.

 

Çalınan Balıklar - Stolen Fish

(Yönetmen: Gosia Juszczak, 2020, 30’)

Orta Afrika’nın en küçük ülkesi Gambiya’da, balıklar artık Çinli şirketler tarafından un haline getirilerek, endüstriyel besicilik sistemi içindeki hayvanları yem olmak üzere Avrupa’ya ve Çin’e gönderiliyor. Bunun sonucunda Gambiyalılar temel protein kaynaklarından mahrum kalırlarken, aşırı avlanma deniz ekosistemini yıpratıyor. Film gündelik mücadelelerini, öfkelerini, umutlarını ve zorlu göç yollarındaki sevdiklerine olan özlemlerini anlatan üç kişiyi takip ederek küresel balık unu sektörünün, Afrika’nın batı sahilindeki en fakir ülkelerden birinde yaşayan yerel halkı nasıl etkilediğini anlatıyor.

 

Milletler Birleşince: Acil Zamanlar için Acil Çözümler  - Nations United: Urgent Solutions for Urgent Times

(Yönetmen: Richard Curtis, 2020, 34’)

Milletler Birleşince: Acil Zamanlar için Acil Çözümler BM tarafından kuruluşunun 75. yılında ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'nın beşinci yılını kutlamak için yapılmış çok özel, türünün ilk örneği bir program. Dünyamızı baştan aşağıya değiştiren bir pandeminin ortasında, Milletler Birleşince bize dünyanın dün ve bugün nasıl olduğunun ve gelecekte nasıl olabileceğinin öyküsünü anlatıyor ve insanlık ve dünya için ne yapılması gerektiğini ortaya koyuyor.

 

Onarıcı Reçete - A Regenerative Secret

(Yönetmen: Ben Cowan ve Taliesin Black-Brown, 2018, 8’)

Onarıcı Reçete sorunun ineklerden kaynaklandığı savını tersine çeviren güçlü bir mini-belgesel. Günümüzde yaygın olarak kullanılan yoğunlaşmış besicilik sistemlerinin yarattığı yıkımın tersine, Onarıcı Besicilik bize umut ve ilham veriyor. Giderek yayılmaya başlayan bu besicilik türü sadece ekosistemleri onarmakla kalmıyor, küresel ısınmayı olumlu etkiliyor, su havzalarını koruyor ve dünya çapında besicilerin refahını artırıyor.

 

Ormanı Onaran Keçiler - From Weedy Forests to Grassy Woodlands

(Yönetmen: Antoinette Wilson ve Jordan Osmond, 2020, 12’)

Ormanı Onaran Keçiler ot zehirleri, ağır makineler ve kasıtlı yangınlar yerine keçiler ve el aletleri kullanarak orman yangını riskiyle mücadeleye dönük topluluk güdümlü bir inisiyatifin hikâyesini anlatıyor. Avustralya’da, yangın riski yüksek bir arazide, topluluk zihniyetini benimsemiş küçük bir grup devlet ormanının ekolojisini onarmak ve yerel itfaiye biriminin kontrollü yangınlar çıkarma ihtiyacını ortadan kaldırmak için el ele vermiş. Kasıtlı yangınlar kasabayı kontrolsüz yangınlardan koruyor ama ormanın yenilenmesine ket vuruyor ve bu yüzden bölge sağlıklı bir gezegenin sağlıklı ormanlarında bulunması gereken böcek, kuş ve hayvan çeşitliliğini destekleyecek ortamı sunamıyor. Bu çalışma sadece orman tabanında şaşırtıcı sonuçlar elde etmekle kalmayıp çok daha kapsamlı etkiler yaratıyor: Ormanda yaban hayatı canlanıyor, keçiler mutlu ve sağlıklı, dahası eskiden projeye şüpheyle yaklaşan komşular da çalışmaya katılıyor, yeni ve güçlü topluluk bağları kuruluyor.

 

Kompost Hikâyesi - The Compost Story

(Yönetmen: Finian Makepeace, 2017, 7’)

Her yıl sırf Birleşik Devletler’de 27 milyon ton gıda atığı çöplüklere gidiyor ve burada metan gazı üreterek küresel iklim değişikliğine katkı veriyor, patlayıcılığı nedeniyle çevresi için büyük risk oluşturuyor. Eğer bu mineral zengini gıda ürünleri çöpe gitmek yerine komposta dönüştürülseydi ne olurdu? Dünyamızı onarma hareketine katılın ve birlikte topraktan başlayalım!

Umut Veren Topluluklar - Communities of Hope

(Yönetmen: Diego ve Lou, 2020, 29’)

Umut Veren Topluluklar onarıcı bir kültür arayışından doğmuş bir film ve yeni bir yaşam tarzını keşfetmek için bir davet. Doğanın ritimleriyle, insanlar arasındaki bağların derinliğiyle, insanın potansiyelinin engin ufuklarıyla ölçülen bir yaşam tarzı. Büyük bölümü Avrupa Ekoköyler Ağı’nın yıllık Avrupa Ekoköyler Buluşması’nda ve iki yıl boyunca Avrupa’daki yerleşkelere yapılan ziyaretler sırasında yapılan çekimlerle film bizi onarım mandalasının etrafında bir yolculuğa çıkarıyor: Ekoköyler sürdürülebilirliğin toplumsal, ekonomik, ekolojik ve kültürel boyutlarıyla nasıl ilişkileniyor? Film yeni bir dünya görüşü ve yeni bir birlikte yaşama biçimine giden yollar sunuyor.

Yeni Ekonomiye Geçiş - How We Live: A Journey Towards a Just Transition

(Yönetmen: Mark Decena, 2014, 8’)

Yeni Ekonomiye Geçiş maden çıkarmaya dayalı mevcut ekonomiden, toplumsal olarak adil, çevresel açıdan sürdürülebilir bir ekonomiye geçişin ilkelerini araştırıyor. San Franciscolu aktivist Gopal Dayaneni bundan sonra gelecek ekonominin neye benzeyeceğini sorarken, kaynaklar, çalışma ve kültür ile ilişkilerimizi nasıl gözden geçirebileceğimizi ortaya koyuyor ve bugün nasıl yaşadığımıza ve bunu nasıl daha iyiye götürebileceğimizi anlatıyor.