BM raporuna göre, dünyayı saran protestoların çözümü, yeni eşitsizliklerin giderilmesinde yatıyor.

9 December 2019

Bogota, 9 Aralık 2019 – Günümüzde dünyayı kasıp kavuran protesto dalgası, yoksulluk, açlık ve hastalıklara karşı kaydettiğimiz tüm ilerlemeye rağmen, birçok toplumda işlerin yolunda gitmediğini gösteriyor. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) yeni raporuna göre, hepsinin ortak noktası eşitsizlik.

“İnsanları sokağa çıkaran nedenler farklı olabiliyor: Tren bileti fiyatı, petrol fiyatı, siyasi özgürlük talebi, adalet isteği gibi. Eşitsizliğin yeni yüzü işte budur; ve İnsani Gelişme Raporu’nun ortaya koyduğu gibi, eşitsizlik çözümsüz değil” diyor UNDP Başkanı Achim Steiner.

“Gelirin Ötesinde, Ortalamaların Ötesinde, Bugünün Ötesinde: 21. Yüzyılda İnsani Gelişmedeki Eşitsizlikler” başlıklı 2019 İnsani Gelişme Raporu’na (İGR) göre, milyonlarca insan için temel yaşam standartları farkı azaldıkça, gelişme için gereken koşullar da evriliyor.

Rapora göre, eğitimin çevresinde, teknoloji ve iklim değişikliğinin çevresinde yeni nesil eşitsizlikler ortaya çıkıyor; bu iki deprem dalgası kontrol altına alınmazsa, Sanayi Devrimi’nden bu yana toplumda görülmemiş bir “yeni büyük ıraksama” yaratabilir.

Çok yüksek insani gelişme kategorisindeki ülkelerde, düşük insani gelişme kategorisindekilere kıyasla, örneğin, sabit genişbant aboneliği 15 kat, yükseköğrenimdeki yetişkin oranı da 6 kat hızla artıyor.

“Bir zamanlar, üniversiteye gitmek veya genişbant erişimine sahip olmak gibi, ‘olsa iyi olur’ cinsinden şeyler artık başarı için önemli görülüyor; ancak sadece en temel öğelere sahip olan insanlar, kendilerini geleceğe götürecek merdivenin basamaklarının sökülü olduğunu görüyor” diyor UNDP İGR Ofisi Direktörü Pedro Conceigao. İGR Ofisi, ülkelerin ilerlemesini salt ekonomik büyüme ötesinde ölçmek için daha bütüncül yöntemlere öncülük ediyor.

Rapor, eşitsizliği üç basamakta irdeliyor: Gelirin ötesinde, ortalamaların ötesinde ve bugünün ötesinde. Öte yandan, eşitsizlik sorunu çözümsüz değil diyor ve çözüm için bir dizi politika seçeneği öneriyor.

Gelirin ötesini düşünmek

2019 İnsani Gelişme Endeksi (İGE) ve ikizi 2019 Eşitsizliğe Uyarlanmış İnsani Gelişme Endeksi, eğitim, sağlık ve yaşam standartlarında eşitsiz dağılımın ülkelerin ilerlemesini aksattığını ortaya koyuyor. Bu ölçülere göre, 2018 itibarıyla insani gelişmenin %20’si bu eşitsizlikler nedeniyle kaybedildi. Rapor buna dayanarak, aşağıdakileri içerecek biçimde, gelirin ötesine bakacak ve ötesine geçecek politikalar öneriyor:

·         Erken çocuklukta ve yaşam boyu yatırım: Eşitsizlik, doğumdan önce başlıyor, sağlık ve eğitimdeki farklar nedeniyle artıyor, yetişkinlik dönemine kadar birikebiliyor. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri’nde meslek sahibi ebeveynlerin çocukları, sosyal yardım alan ailelerde büyüyen çocuklara kıyasla üç kat daha fazla kelime öğreniyor; bu fark, yaşamlarının sonraki aşamalarında sınav sonuçlarında zincirleme etki yaratıyor. Bunları ele alacak politikalar doğumda veya öncesinde başlamalı; çocuğun öğrenme, sağlık ve beslenmesine yatırımı da içermeli.

·         Üretkenlik: Bu yatırımlar, birey işgücü piyasasında gelir ederken ve sonrasında, tüm yaşamı boyunca devam etmelidir. İşgücü üretkenliği yüksek olan ülkelerde, varlığın tepede yoğunlaşma oranı daha düşüktür. Örneğin, daha güçlü sendikaları destekleyen, doğru düzeyde asgari ücret belirleyen, kayıtdışı ekonomiden kayıtlı ekonomiye geçiş sağlayan, sosyal korumaya yatırım yapan ve kadınları işgücüne katılmaya teşvik eden politikalar bunu mümkün kılar. Ancak, üretkenliği artıran politikalar kendi başına yeterli değildir. İşverenlerin piyasa gücünün artışı ile çalışanların gelirden aldığı payın azalması birbiriyle ilintilidir. Antitröst ve diğer politikalar, piyasa gücündeki dengesizlikleri gidermenin başlıca yollarıdır.

·         Kamu harcamaları ve adil vergilendirme: Rapora göre, vergilendirme tek başına ele alınamaz; kamu sağlık ve eğitim harcamaları, karbon-yoğun yaşam tarzı alternatifleri dahil olmak üzere, politikalar sisteminin bir parçası olmalıdır. Yurtiçi politikalar artık gittikçe artan oranda, küresel şirket vergileri tartışmalarınca şekillendiriliyor; bu da uluslararası vergilendirmede yeni ilkelerin önemini vurguluyor. Yeni ilkelerin amacı, adil rekabet zemini oluşturmak, şirket vergisi oranlarında “en düşük oranı ben sağlarım” yarışını durmak; özellikle de, dijitalleşmenin ekonomiye getirdiği yeni değer biçimleri sayesinde, vergi kaçırmayı tespit etmek ve caydırmak olmalıdır.

Ortalamaların ötesine bakmak

Rapora göre, ortalamalar büyük resmi çizmede yardımcı olmakla birlikte, genellikle toplumda gerçekte olan biteni gizliyor; dolayısıyla, eşitsizlikleri etkili biçimde giderecek politikalar oluşturmak için daha ayrıntılı bilgiye gerek duyuluyor. Bu önerme özellikle çok boyutlu yoksulluğu çözümlemek, engellikler gibi en geride kalmış insanların ihtiyaçlarını karşılamak ve toplumsal cinsiyet eşitliğini ve güçlenmeyi desteklemek bakımından doğrudur. Örneğin:

·         Toplumsal cinsiyet eşitliği: Rapora göre, güncel eğilimler sürdüğünde, salt ekonomik fırsatlar alanında cinsiyet farkının kapatılması 202 yıl sürecek. İstismar konusunda sessizlik ortadan kalkıyor; ancak kadınların ilerlemesini engelleyen cam tavanlar kırılmıyor. Bunun yerine, yanlılık ve geriye gidiş söz konusu. Örneğin, ilerlemenin, 2030 yılına kadar Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na (SKA’lar) ulaşmak için hızlanma anlamına geldiği bir zamanda, 2019 Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi’ne göre, ilerleme fiilen yavaşlıyor.

Raporda yeni bir “sosyal normlar endeksi”, değerlendirilen ülkelerin yarısında son yıllarda toplumsal cinsiyet yanlılığının arttığını gösteriyor. Yetmiş yedi ülkede insanların yaklaşık yarısı erkeklerin kadınlara kıyasla daha iyi siyasi lider, %40’tan fazlası da daha iyi iş yöneticisi olduklarını söylüyor. Bu nedenle, altta yatan yanlılıklar, sosyal normlar ve güç yapılarını ele alan politikalar kritik önem taşıyor. Rapora göre, örneğin, başta çocuklar olmak üzere bakım yükünü dengeleyen politikalar çok önemli, çünkü kadınlar ile erkeklerin yaşam boyu kazançları arasındaki farkın büyük kısmı, 40 yaşa ulaşmadan meydana gelmiş oluyor.

Bugünün ötesini planlamak

Bugünün ötesine bakan rapor, eşitsizliğin gelecekte nasıl değişebileceğini soruyor ve özellikle, 22. yüzyıla giden dönemde yaşamı şekillendirecek iki deprem dalgasını inceliyor:

·         İklim krizi: Dünyayı saran protesto dalgasının gösterdiği gibi, iklim krizinin çözülmesinde kritik önem taşıyan karbon fiyatlandırma gibi politikalar yanlış yönetilebilir; daha varlıklı komşularına kıyasla, gelirlerinin daha fazlasını enerji-yoğun mal ve hizmetlere harcayan hali vakti pek yerinde olmayan kişiler açısından algılanan ve fiili eşitsizlikleri artırabilir. Yazarlara göre, karbon fiyatlandırmadan elde edilen gelirler, daha geniş sosyal politika paketinin bir parçası yolarak vergi ödeyenlere yarar getirecek biçimde “geri dönüştürülürse”, bu türden politikalar eşitsizlikleri artırmaz, aksine azaltır.

·         Teknolojik dönüşüm: Yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji verimliliği dahil olmak üzere teknoloji, dijital finans ve dijital sağlık çözümleri, fırsatlardan hemen yararlanılır ve geniş biçimde paylaşılırsa, geçmişteki eşitsizliklerin gelecekte nasıl ortadan kalkabileceğini gösteriyor. Teknolojik devrimlerin derin, kalıcı eşitsizlikler yarattığını tarihten biliyoruz: Sanayi Devrimi, sadece sanayileşmiş ülkeler ile ilksel mallara bağımlı olan ülkeler arasında büyük ıraksama yaratmakla kalmadı, aynı zamanda iklim kriziyle sonuçlanan üretim yöntemlerinin de yolunu açtı.

Rapora göre, yaklaşan değişim iklimin ötesine geçiyor; ancak, yapay zeka ve dijital teknolojilerin sürüklediği “yeni büyük ıraksama” kaçınılmaz değil. İGR, örneğin “çevrimiçi havuzdan çalışma”ya adil ücretlendirme sağlayacak sosyal koruma politikaları, çalışanların yeni mesleklere uyum sağlaması veya değişim geçirmesine yardım edecek yaşam boyu öğrenmeye yatırım, ve dijital faaliyetlerin nasıl vergilendirileceğine ilişkin uluslararası uzlaşma öneriyor; bunların tümü, insani gelişmede ıraksama değil, yakınsama gücü olarak yeni, güvenli ve istikrarlı dijital ekonomiyi oluşturmayı hedeflemeli diyor.

Steiner şöyle konuştu: “Bu İnsani Gelişme Raporu, sistemsel eşitsizliklerin toplumumuza nasıl ve niçin ağır zarar verdiğini ortaya koyuyor. Eşitsizlik, salt bir kişinin kendi komşusundan daha az kazanmasıyla ilgili değil. Varlık ve gücün eşitsiz dağılmasıyla ilgili; günümüzde insanları sokağa döken yerleşik sosyal ve siyasi normlarla ilgili; ve elbette, bir şeyler değişmezse gelecekte bunları yine tetikleyecek şeylerle ilgili. Eşitsizliğin gerçek yüzünü tanımak ilk adımdır; yapılacak şeyi belirlemek ise, her liderin vermesi gereken bir karardır.”


2019 İGR Yayın Paketi: https://www.dropbox.com/sh/vl0qjm3g1nvcg4k/AABXqgDA86UkT9MLTjURmGE4a?dl=0

Daha fazla bilgi ve basın mülakatı için:

New York: Adam Cathro; adam.cathro@undp.org; +1 212 906 5326 ve Anna Ortubia; a.nna.ortiibia.@undp.org; +1 212 906 5964

Cenevre: Sarah Bel; sarah.bel@undp.org; +41 799 341 117.

Brüksel: Ludmila Tiganu, ludmila.tiganu@undp.org, +32 221 38296

Bogota: Carmen Morales, Carmen.morales@undp.org +57 14889000


UNDP, krizlere dayanıklı toplumlar inşa etmek ve herkes için yaşam kalitesini yükseltecek türden büyümeyi artırarak sürdürmek amacıyla toplumun her kesiminden insanlarla ortaklık kuruyor. Sahada 177 ülkede ve toprakta, güçlü bireyler ve güçlü toplumların oluşturulmasına katkı sağlayacak küresel perspektif ve yerel içgörüler sunuyoruz.