“Bigadiç Sepeti” Sürdürülebilir Tarımı Destekliyor, Biyoçeşitliliği Koruyor

27 March 2020

Birleşmiş Milletler GEF Küçük Destek Programı (SGP) tarafından desteklenen ve dört yıl önce başlatılan “Bigadiç Sepeti” projesinde sürdürülebilir tarım ve biyoçeşitliliğin korunması alanlarında olumlu sonuçlar alınmaya başlandı.

Yaşam Alanlarını Koruma ve Yaşatma Derneği (YAŞAD) koordinatörlüğünde ve Balıkesir Üniversitesi ile Beylikdüzü Belediyesi ortaklığında uygulanan proje, sürdürülebilir tarım uygulamalarının yaygınlaştırarak bölgenin tarımsal üretim kapasitesinin ve rekabet gücünün artırılmasını amaçlıyor.

Balıkesir’in Bigadiç ilçesi, 50 bin nüfuslu, Alaçam ve Ulus Dağları ile çevrili, termal enerji kaynaklarının bulunduğu, genellikle hayvancılık ve tarıma dayalı geçim kaynakları bulunan  bir ilçe. Son yıllarda Hera Termal Devre Mülklerinin yılda 52.000 kişiyi ilçeye taşıması ve 2017 yılında Bigadiç Belediyesi'ne ait Hisarköy Kaplıcalarının hizmete açılması turizme dayalı geçim kaynaklarının ön plana çıkmasını sağladı. Simav Çayı, Alaçam ve Ulus Dağındaki biyolojik çeşitlilik bakir sahalar olarak eko turizme açılmayı, yöresel gıdaların alternatif pazar alanları ile desteklenmesini bekliyor.

Proje ile Bigadiç’deki dağ köylerinde iyi tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması ve bu ürünlerin pazarlama kapasitesinin oluşturulması sonucunda, iyi tarım uygulamaları ile turizm ve yerel yönetimler arasında sağlıklı bir ilişki kurulması öngörülüyor.

Büyük şehirlerdeki tüketici doğal ürünlere ulaşabiliyor, üretici daha fazla gelir elde ediyor

Özellikle Beylikdüzü ve Edremit Belediyelerinin desteği sayesinde bilinçli tüketici ile kırsaldaki üreticinin doğrudan bağ kurması sağlanıyor. Bu ilişki sayesinde büyük şehirlerdeki tüketicinin doğal yerel ürünlere ulaşması sağlanırken, üreticinin mevcut duruma göre daha fazla gelir elde etmesine aracılık ediliyor. Böylece bölgede asırlardır doğal olarak var olan kestane, ceviz, poyraz fasulyesi, kiraz, vişne, dağ eriği gibi birçok çeşitliliğin korunmasına ve sürdürülebilirliğine katkı veriliyor. Arıcılık ürünlerine destek verilerek bölgedeki eko-sisteme katkı verilmesine özen gösteriliyor.

Birleşmiş Milletler GEF Küçük Destek Programı (SGP) Ulusal Koordinatörü Gökmen Argun, Balıkesir bölgesindeki tarımsal biyoçeşitliliğin korunmasına katkı sağlanması yönünde önemli bağlar kurulduğunu ifade ediyor. “Yerel yönetimlerin kırsal kesimdeki iyi tarım uygulamalarını, geleneksel tarımı desteklemeleri, ninemizin tohumlarının, atalarımızın diktiği ağaçların yaşatılması için büyük önem taşıyor.” diyor.


Dağ köylülerinin dertlerine çare olunuyor, yöresel ürünlere sahip çıkmalarına destek veriliyor

Gökmen Argun, proje fikrinin doğuş hikayesini şöyle anlatıyor: “Dağ köylerinde yaşanan dramı gözlemleyen bizler, bu projenin gerekliliği konusunda hemfikir olup 4 yıl önce çalışmalarımıza başladık ve şimdi olumlu sonuçlar almaya başladık. 2012, 2013 yılında yürüttüğümüz ‘Bigadiç Bitkisel Biyolojik Çeşitliliğinin Arıcılık Yoluyla Korunması’ projesi sonrası bölgede arıcılık yaptığımız Bigadiç dağlarında ve meralarında bu sahada toplanan meyvelerin çok düşük ücretlerde alındığına şahit olduk. Arıcılık yaparken bahar döneminde dağda çadır kurarak arı bakımlarını yaparız. Bu nedenle bölgede o dönemde kiraz, vişne, erik vb. toplayan, bahçe bakımı yapan köylüler ile birlikte yaşarız. Bundan 4 yıl önce bizim yakınımızda kiraz toplayan ve maliyetinin altında satmak zorunda kalan iki ailenin yaşadığı üzüntü bu projenin oluşmasına neden olmuştu. Bize bu durumun köylüyü yöresel gıda üretiminden uzaklaştırdığını söylemişlerdi. Köylülerin bu çaresizliğini yaşamamız bizde Bigadiç Sepeti proje fikrinin oluşmasını sağladı. Bir yıl önceden pazarı belli, fiyatı belli bir sistem kurulur ise köylünün yöre ürünlerine, dolayısıyla tarımsal biyoçeşitliliğe sahip çıkacağına inandık ve proje fikrimizi hayata geçirmeye başladık.”

Projenin geleneksel tarıma katkı vermeyi amaçladığını belirten Argun, bölgedeki bir diğer geleneksel uygulamayı örnek olarak veriyor: “5-6 kuşak önce devlet arazisine dahi dikilmiş olsa kestane ağaçlarının ürünleri ağacı dikenin torunları tarafından toplanmaktadır. Örneğin kestanenin Kara Kamil tarafından asırlar önce dikildiği herkes tarafından söylenir. Yine ilk cevizi de Koca İsmil (İsmail) adında bir bilge kişinin bölgeye getirdiği söylenir. Dikilen ağaç hangi toruna miras kaldı ise o ilgilenir, ürünlerini o toplar. Şimdilerde müdahale edilmesi gereken en önemli konulardan birisi, torunların dedesinin diktiği ağaçlara sahip çıkmasıdır.”

Proje kapsamında sucuk yapımı ve pazarlanması da desteklenecek ve dağdaki yerli karaca sığırların çoğalmasına katkı verilecek. Bigadiç helvası ve tahininin desteklenmesi ile üretimi çok azalan yerli susam üretimine ilginin tekrar uyanmasını sağlanacak. “Bigadiç helvasının tadı, ustanın formülü yanında yerli susamdan yapılmasından kaynaklanıyor. Piyasadaki helvalar, glikoz ve GDO’lu olduğu bilinen ithal susamdan yapılıyor.” diye bilgi veriyor Argun.

Geleneksel Bigadiç Sepeti doğal ürünler ile doldurup pazarlanıyor

Bütün bu yaklaşımlar ve tecrübelere uyumlu olacak biçimde kurgulanan proje boyunca Bigadiç Sepeti de bir ürün olarak geliştirildi. Argun, “Sepet dağdaki yabani fındık dallarından, ayıt ağacından yapılabiliyor. Geçmişte Bigadiç pazarına bu sepet ile gidilir; en alta soğan, patates gibi ezilmeyen sebzeler, üste de domates vb. ürünler konulurdu. Poşet ve kese kağıdı gibi malzemelerin kullanılmadığı bu projede geleneksel eski pamuk süzmeler kullanılıyor. Geleneksel sepetimizi doğal ürünler ile isteğe göre doldurup pazarlanabilen bir sistem geliştirdik. Özetle paketleme ve taşıma işini de geleneksel ürünümüz ile yapıyoruz.” diyor.

Projenin diğer bir etkisi de geleneksel el işi üzerine. Bölgede geçmişte var olan çeyiz sandığı içindeki el işlerinin tekrar yaşatılması hedefleniyor. Bu konuda kadınlara verilen eğitimler tamamlandı. Yine bölgede kadınların önemli bir gelir kaynağı olan ancak üretimi durmuş durumda olan Yağcıbedir halısının tekrar canlanıp, evlerdeki halı tezgahlarının çalışmaya başlaması da projenin en önemli çıktılarından.

Bu ürünün gerek web sitesi üzerinden, gerekse doğrudan pazarda satışı; termal ve eko turizm tesisleri, yerel yönetimler vasıtasıyla pazarlanması için çeşitli tanıtım faaliyetleri başlatıldı. Yerel yönetimlerde satış büroları oluşturularak pazara girilmesi aşamasına gelindi. Hem turistik tesislerden hem de yerel yönetimlerin desteklediği birimlerden internet üzerinden proje sonrası satılmak üzere ön siparişler alınmaya başlandı.

Bigadiç Sepeti ürünleri ayrıca Good4trust bünyesindeki çarşıdan da satın alınabiliyor.

https://good4trust.org/carsi/urunler/bigadic_sepeti-9800605154