Yetişkin Mülteciler İçin Türkiye’de Dil Eğitimi: Sosyal Uyum, İnovasyon ve Engelleri Aşmak…

2 October 2019

Ülkemizde geçici koruma altında yaşamlarına devam eden Suriyeli bireylere yönelik çeşitli kurum ve kuruluşlarca sağlanan Türkçe dil eğitimleri; medya, akademi, eğitim camiası ve sivil toplum kuruluşlarının da gündeminde yer almaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta Sabancı Üniversitesi - Istanbul Politikalar Merkezi (IPC) - Stiftung Mercator Initiative tarafından düzenlenen  “Türkiye’de Yetişkin Mülteciler İçin Dil Eğitimi”, başlıklı toplantı, konunun uzmanlarının bir araya geldiği önemli bir etkinlik oldu. Avrupa Birliği (AB) finansmanı ve  T.C. Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ortaklığında 52,000 Suriyeli yetişkin bireye Türkçe becerileri kazandırılması hedefi ile hayata geçirilen “Yetişkinlere Yönelik Türkçe Dil Eğitimleri (YTDE)” de, bu önemli etkinlikte ele alınan ve öne çıkan projeler arasındaydı..

Sabancı Üniversitesi - Istanbul Politikalar Merkezi, Stiftung Mercator Initiative tarafından düzenlenen bir günlük etkinlik, ülkemizde yaşayan yetişkin mültecilere yönelik dil eğitimlerini değerlendirmek üzere Türkiye ve dünyadan akademisyen, uzman, sivil toplum temsilcileri ile çeşitli ulusal kurum ve kuruluşlardan paydaşları bir araya getirdi. Katılımcılar, tematik paneller çerçevesinde mültecilere yönelik dil eğitimleri konusundaki uluslararası örnekler ile, halihazırdaki proje ve uygulamaları ele aldı. Dil eğitimleri konundaki tecrübelerin ve iyi uygulama örneklerinin paylaşıldığı, uygulamada karşılaşılan sorunların tartışıldığı ve geleceğe yönelik çözüm önerilerinin oluşturulduğu etkinlikte, Milli Eğitim Bakanlığı ve UNDP ortaklığında hayata geçirilen “Yetişkinlere Yönelik Türkçe Dil Eğitimleri (YTDE)” de, “İyi Uygulama Örneği” projeler arasında öne çıktı. 

Mercator – IPC araştırmacısı Maissam Nimer’in, Türkiye’de yaşayan geçici koruma altındaki Suriyeli bireylere yönelik dil eğitimlerini değerlendiren saha çalışması sonuçları ve raporu içeren sunumu ile başlayan toplantı, Türkiye ve dünyadan çeşitli kurum ve kuruluşlardan temsilcilerin  katıldığı paneller ile devam etti. Dünyada mültecilere yönelik dil eğitimleri ve en son trendler, dil eğitimi yoluyla sosyal uyum ve entegrasyonun sağlanması, eğitimde kapsayıcılık, sosyo-ekonomik entegrasyon, Türkiye’de Suriyeli bireylerin dil eğitimlerine erişimi, eğitim ve ders içeriklerinin hazırlanması, öğrencilerin farklılaşan ihtiyaçları ve mültecilere dil eğitimleri verecek eğitimcilerin eğitimi gibi konular, tartışılan konu başlıkları arasında yer aldı. UNDP Türkiye, Suriye Krizine Yanıt Olarak Türkiye’de Dayanıklılık Projesi (TDP) – Yetişkinlere Yönelik Türkçe Dil Eğitimleri Bileşeni Proje Müdürü Halil Can Emre de, panel katılımcısı olarak UNDP’nin yürüttüğü projeler ile ilgili katılımcıları bilgilendirdi.

“Dil Engelini Yenilikçi Yöntemlerle Aşmak: Harmanlanmış Dil Eğitimi” başlıklı bir konuşma yapan UNDP Suriye Krizine Yanıt Olarak Türkiye’de Dayanıklılık Projesi (TDP)” Yetişkinlere Yönelik Türkçe Dil Eğitimleri Bileşeni Proje Müdürü Halil Can Emre ise, UNDP’nin sürdürülebilir kalkınma alanındaki 50 yılı aşkın uzmanlığını, Türkiye’nin hizmetine sunduklarını belirterek, yenilikçi fikirlerin, inovasyonun, teknoloji kullanımının, hem mülteciler, hem de ev sahibi toplulukların hayatlarını iyileştirdiğini vurguladı.

“Savaş, doğal afet, insani kriz gibi durumlarda göç eden bireyler, yeni bir ülkede kendilerine yeni bir hayat kurmaya çalışıyor. Yeni bir kültüre, yeni komşulara, arkadaşlara, kısaca, günlük hayata uyum sağlamak, temel ve insani ihtiyaçlarını karşılamak, içinde bulundukları topluma katkıda bulunmak için dil eğitiminin önemi çok büyük” ifadelerini kullanan Emre, “Biz UNDP olarak, Milli Eğitim Bakanlığımız ile birlikte, teknolojinin kullanıldığı, zaman ve mekandan bağımsız bir eğitim sistemi geliştirdik. Bu sistem, bireylerin istedikleri zaman, istedikleri yerden, akıllı telefon, bilgisayar ve tablet yoluyla öğrenmelerine imkan veriyor.” dedi.

Proje kapsamında geliştirilen “Harmanlanmış eğitim” modelinin, sınıf içinde yüz yüze eğitim ve uzaktan eğitimi birleştirdiğinin altını çizen Emre; “Projemiz kapsamında geliştirdiğimiz yenilikçi yöntemle hem mali anlamda tasarruf yapmış oluyoruz, hem de öğrenciler ve öğretmenler arasında teknolojiyi kullanarak daimi bir etkileşim yaratıyoruz. Bu sayede, bireyler günlük hayatlarına devam ederken, bir yandan da öğrenmeye zaman ayırabiliyor. Zaman, mekan ve kaynakları, en iyi şekilde kullanabiliyoruz” ifadelerini kullandı.

Proje kapsamında geliştirilen ve Türkiye’nin kullanımına sunulan sistemin, dünyada da nadir görülen bir iyi uygulama örneği olduğunu vurgulayan Halil Can Emre; “Gelişmekte olan ülkeler, kısıtlı kaynakları en etkin ve verimli şekilde kullanarak kalkınmaya çalışıyor. Eğitim, ülkelerin kalkınma yolculuğunda en önemli parametrelerden biri. Dünyada en çok göçmeni barındıran ülkeler, aynı zamanda gelişmekte olan ülkeler. Suriye Krizine Yanıt Olarak Türkiye’de Dayanıklılık Projesi kapsamında ortaya koyduğumuz sistem; hem gelişmekte olan ülkelerin eğitim alanında kullanabilecekleri bir pilot proje, hem de özellikle mültecilerin eğitiminde kullanılabilecek bir örnek. Projemiz kapsamında 52 bin Suriyeli bireyin Türkçe öğrenmesine vesile olacağız. Dünyada bu ölçekte büyük bir popülasyona harmanlanmış eğitim yoluyla eğitim verilmesi çok nadir” ifadelerini kullandı.        

Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ile UNDP ortaklığında yürütülen Suriye Krizine Yanıt Olarak Türkiye’de Dayanıklılık Projesi (TDP) kapsamında, Türkiye’de ikamet eden Geçici Koruma kapsamındaki Suriyelilere yönelik Türkçe dil eğitimleri 25 Mart 2019 tarihinde başladı. Proje ile Türkiye’nin 10 ilinde (Adana, Bursa, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kilis, Konya, Mersin ve Şanlıurfa) bulunan Halk Eğitimi Merkezleri (HEM) aracılığıyla 52 bin yetişkin Suriyeli bireyin ekonomik, sosyal ve kültürel hayata katılımlarının desteklenmesi için Türkçe dil eğitimlerinden faydalanması hedefleniyor. Projenin tüm finansmanı ise Avrupa Birliği (AB) tarafından sağlanıyor.  

Araştırmalara göre Türkiye’de yaşayan geçici koruma altındaki Suriyeli bireylerin ekonomik, sosyal ve kültürel hayata katılımlarının önündeki en büyük engel, dil engeli. Türkiye’de ikamet eden Suriyeliler, kendi kendilerine yeter hale gelmek; ekonomik, toplumsal, kültürel ve sosyal hayata tam anlamıyla katılmak için yeni bir dili öğrenmek durumunda. Bu nedenle Türkçe dil eğitimleri, Suriyeliler için dayanıklılıklarını artırmak, yeni iş ve geçim kaynakları geliştirmek, ekonomiye katkıda bulunmak ve komşuları ile etkileşimde olabilmek adına büyük bir fırsat sunuyor.