Türkiye'nin güneydoğu metropolü Gaziantep'te yaşayan 23 yaşındaki Suriyeli Mohammad Faisal, “Bir gün sosyal medyada bir reklam gördüm ve bu, hayatımı değiştirdi,” diyor. Mohammad, halen, AB pazarlarına ve Ortadoğu'ya da ihracat yapan yerli bir asansör üreticisinin dış ticaret sorumlusu olarak çalışıyor.

Gaziantep Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Lojistik Bölümü'nün son sınıfında eğitimine devam eden Mohammad, bu şirkette 8 aydır çalışıyor. “10 ülkeden müşterim var ve şirketimin diğer pazarlara da açılmasına yardımcı olmaya çalışıyorum,” diyor.

Mohammad, UNDP ve Gaziantep Sanayi Odası'nın sosyal medyadaki “Dış Ticaret ve Uluslararası Pazarlama Eğitimi” reklamına denk gelmiş ve başvuru yapmaktan çekinmemiş. “Birkaç gün içinde Gaziantep Sanayi Odası'ndan bir telefon aldım ve kısa bir görüşmeden sonra dış ticaret ve uluslararası pazarlama konusunda 2 aylık bir eğitime davet edildim. Arapça, Türkçe ve İngilizce konuşabiliyorum, ve bence bu da fark yarattı,” diye ekliyor.

Mohammad zamanının çoğunu masasında e-postalar, telefon görüşmeleri, ihracat teklifleri ve dış ticaret düzenlemeleri arasında geçiriyor. Aynı zamanda ziyaretçileri de var; bazı müşteriler bu genç dış ticaret sorumlusuyla yüz yüze görüşmeyi tercih ediyor. Bire bir temas ve yüz yüze görüşmeler dünyanın bu bölgesinde hâlâ etkili olan eski usul iş ve ticaret yöntemleri.

“Normalde çok sosyal bir insanım. Yeni insanlarla tanışmayı ve müşterilerimle pazarlık yapmayı severim. Bazen bir müşteriyle yüz yüze temas kurmadan bütün gün masa başında oturmak sıkıcı olabiliyor,” diyor 23 yaşındaki ihracat sorumlusu.

Yakında üniversiteden mezun olacak olan Mohammad, UNDP ve Gaziantep Sanayi Odası tarafından düzenlenen eğitim programına kabul edildiğinde, ihracat pazarları için Arapça bilen yetenekler arayan Gaziantep merkezli şirketlerle de temasa geçmesi sağlandı. “Bu şirkette, ağırlıklı olarak şirketimin Arapça konuşan müşteri portföyünü yönetmek için dış ticaret sorumlusu pozisyonuna yönelik bir görüşme daha yaptım. İlk görüşmeme gittim ve bu işi aldım. Bu benim ilk kurumsal işim,” diyor.

Mohammad’ın en büyük hayali gelecekte serbest girişimci olmak. Şu anda İngilizce pazarlama, satış ve ticari müzakere becerilerini geliştirmek için hafta sonları iş İngilizcesi dersleri alıyor. “Bunu başardığımda başka bir dil öğreneceğim, orası kesin!” diye vurguluyor.

Mohammad, memleketi olan Suriye’nin Halep şehrinde, çorap ve ayakkabı üzerine perakende ve toptan satış yapan aile şirketinde çalışıyormuş eskiden. “Bir gün girişimci olacağım, kendi şirketimi kuracağım ve eğitimlerde ve işimde öğrendiğim her şeyden faydalanacağım. Bu, benim en büyük hayalim,” diyor ve ekliyor: “Neden çorap ve ayakkabı, bilmiyorum. Suriye'de ailemle bunlarla uğraşırdık. Eğlenceliydi, ve inanın bana dünyanın başka yerlerinde çok kârlı bir iş. Çoraplar ve ayakkabıları karıştırmayın!”

Yirmili yaşlarındaki tüm üniversite öğrencileri gibi, Mohammad da arkadaşlarıyla takılmayı seviyor; hem Türk hem Suriyeli arkadaşlarıyla. “Birçok arkadaş edindiğim UNDP eğitim programında hem Suriyeliler hem de Türkler vardı. Şimdi çalıştığım için eskisi gibi görüşemiyoruz ama arkadaşlarımı özlüyorum ve günlük rutinimi düzenlemeye çalışıyorum,” diyor.

“Türkiye'de öğrenci ya da Suriyeli olduğum için hiç kimseden maddi destek beklemedim; bunun işe yaradığını da sanmıyorum. Eğitimle, öğretimle, dille, becerilerle, mesleklerle her şey daha iyi olacak. Ancak bu tür bir destekle kişinin kendine güveni gelebilir. Her gün yeni şeyler öğreniyorum ve biliyorum ki bunun karşılığını alacağım.”