Yerel yönetimler, küresel ölçekte göç ve mülteciler üzerine politika geliştirmede artık giderek artan role sahip stratejik aktörler olarak kabul ediliyor. Şoklarla mücadele etme, toparlanma ve dönüştürmede yerel yönetimleri desteklemek ise UNDP’nin tüm dünyadaki dayanıklılık geliştirme yaklaşımının kalbinde yer alıyor. Ayrıca UNDP’nin imzasını attığı en önemli hizmetlerden biri de, acil durumlarda belediye hizmetlerinin ulaştırılmasını desteklemek olarak öne çıkıyor.  

Türkiye’de belediyeler, mültecilerin varlığının etkilerini ilk hisseden ve harekete geçenler oldu. Dolayısıyla artan hizmet talebine karşılık verecek daha dayanıklı kapasitelerin oluşturulması için çok önemli bir rol oynadı. Bölgesel Mülteci ve Dayanıklılık Planı’nın (3RP) ortakları arasında belediye hizmetlerine destek sağlayan ilk ortak olan UNDP ise, aynı zamanda bugüne dek en çok desteği sağladı.  

Belediye hizmetlerinin ulaştırılmasına yapılan doğrudan destek, belediyelerin kaynaklarını diğer ihtiyaçları için ayırmasını sağladı. İlk aşamada yapılan hızlı altyapı destekleri, yalnızca çevre ve halk sağlığı açısından değil, aynı zamanda yerel halkın geçim kaynakları açısından da yarar sağlayarak verimli bir döngü oluşmasını sağladı. Belediye dayanıklılığını devamlı kılmanın anahtarı ise bu destekleri hizmetlerin yönetiminde dönüşüm yaratan değişimleri başlatmak için kaldıraç kılmaktan geçiyor. Bu bağlamda UNDP’nin hızlandırıcı rolü ise belediye yönetimi yaklaşımlarında başarılı bir dönüşüm sağlamak kritik önem taşıyor.